İSTANBUL’UN BİTMEK BİLMEYEN ÇİLESİ
İstanbul’da sokaklar, caddeler ve mahalleler kalabalık ama insanlar mutsuz. Herkesin canı sıkkın. İsteyen de, istemeyen de taksiye binemiyor. Vatandaşları geri çeviriyorlar. Herkese yetecek sayıda taksi yok. İnsanlar bu durumdan ziyadesiyle muzdarip ve artık bir çözüme kavuşturulmasını istiyorlar. Sorunların çözülmesi için çaba sarf eden kurum, adeta boşa kürek çekiyor. Problemin çözümü yok mu, elbette var!…
İki kıtayı birbirine bağlayan; adına şarkılar, şiirler yazılan, diziler çekilen İstanbul, tarihi ve coğrafi özelliklerinin yanı sıra mavinin birbirinden güzel tonlarına sahip denizi ve dalgalarıyla insanın ruhunu dinlendiriyor. Gidenin tekrar gitmek isteyeceği, insanları cezbeden Boğaz manzarası dışında bu şehirde yaşamanın zorlukları da var elbette. Herkes tarafından bilinen en temel sorunu trafiği. Koşuşturma içerisinde olan insanlar günlük işlerini yerine getirebilmek için daha hızlı olduklarını düşündükleri sarı arabalarıtercih ediyorlar.
İstanbul’un ucu bucağı gözükmeyen bunaltıcı trafiğinde sarı arabalara bindiğimizde şoförün gözlerindeki yorgunluğu, bedenindeki stresi buram buram hissediyorsunuz. Yol boyunca radyoda çalan müziğin hangi şarkı olduğunu sorsak bilemeyecek kadar hayattan kopmuş durumda çalışmak zorunda kalıyorlar. Birde nüfusa oranla yetersiz olan taksi sayıları, İstanbul halkının ulaşım problemini günden güne artırıyor.
İstanbul’a Taksi Neden Yetmiyor?
Dile kolay, 16 milyon insanın yaşadığı devasa şehirde günden güne artan nüfusla beraber tüm insanlara kucak açan İstanbul, iş imkânlarından dolayı ve kentleşmenin ağır basmasıyla göç merkezine dönüştü. Bununla beraber artık insanlar kalabalıktan nefes alamaz hale geldiler. Trafikte de bu sorun günden güne arttı ve büyük bir çıkmaz sokağa doğru ilerledi. Pandemiden dolayı, sağlık sorunları ortaya çıkar diye toplu taşıma araçlarına binmek istemeyen insanlar çareyi sarı arabalarda yani taksilerde aradı. Ama nüfusa oranla yetersiz alt yapısı ve taksi sayısı, İstanbul halkının ulaşımını daha da zora sokuyor. İstanbul halkı taksi sayılarının artmasını istiyor fakat yıllardır taksilere artış yapılmıyor. Neden artış yapılmadığı akıllarda soru işareti bırakıyor…
Taksi Sayıları Neden Arttırılmıyor?
Nüfusu 16 milyonu aşkın şehirde 29 yıldır sokaklara yeni sarı arabaların çıkartılmaması, 1992’den beri 17 bin 395 olan sayılarıyla beraber 50 bin de şoförünün yerinde sayması insanları mağdur ediyor. İstanbul halkı bu durum karşısında ne yapacağını bilemiyor. Defalarca seslerini duyurmaya çalışmalarına rağmen karşılarında çözüm bulamayan halkın boynu bükük kalıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) taksi sayılarının artırılması için defalarca Ulaşım Koordinasyon Merkezi’ne (UKOME) teklif sunmasına rağmen her defasında reddedilmesi sorunun çözüme kavuşmasına engel olmaktadır.
İBB Meclis Üyesi İsmail Doğan Subaşı” İstanbul’un taksi konusunda üç önemli sorunu var. Birincisi taksinin kalitesi, ikincis şoförün sosyal haklarının olmaması, üçüncü ise taksi sayılarının yetersiz olması. Sorunların iyileştirilmesi için mücadele etmeye devam edeceğiz”dedi.
Teklife karşı çıkan diğer kurum ise, İstanbul Taksiciler Esnaf Odası (İTEO) başkanının yapmış olduğu açıklama, Eyüp Aysu:“17 bin 395 taksimiz 50 bin de şoförümüz var. Taksi sayısının artırılması trafiği daha da felç edeceğini, şöför sayısının ve niteliğinin artırılması gerektiğini” açıkladı.
Taksi sayılarının artmamasının en büyük sebeplerinden biri taksilerin tamamına yakını tekelleşme içerisinde yer almasından kaynaklanıyor.Taksi sayılarının artmasını istemeyen taksi plakalarını elinde tutan kişiler, çıkarlarına uymayan teklifler karşısında duruyorlar. Taksiler artarsa plaka değerleri düşeceği için paraya tapan taksi sahiplerinin işine gelmiyor. Taksi plakalarının değeri 2 milyon TL’yi aşmasının ardından, gözlerindeki paranın ışıltısı bütün İstanbul’u aydınlatıyor, vatandaşı ise karanlığına itiyor.
Vatandaşın Taksi Mağduriyeti…
Yağmurlu havada yol kenarında bekleyen adam, yoldan geçen taksiyi durdurup taksiye bindiğinde şoförün yönelttiği ilk soru “Nereye gideceksin?” ardından güzergâhı beğenmezse veya turist değilsen müşteriye verdiği cevaplar; Değişim saati, karşının taksisiyim gibi bahaneler oluyor. Sonra taksiden inmesini istiyor. Taksiden inmek istemeyen yolcu”Götürmeyecektin neden durdun?” diyerek taksi sürücüsüne tepki gösteriyor. Israrla gitmeyen taksi sürücüsü inmesi konusundan büyük çaba harcıyor. Yaşananlar karşısında sinirlenen yolcu, yolun ortasında inmek zorunda kalıyor.
Eğer adam taksiden inmemekte direnmeye devam etseydi, fiziksel şiddete maruz kalması kaçınılmaz olabilirdi. Taksicilerin müşteriye böyle davranması, taksilere alternatif olarak UBERİ çıkarttı.
UBER Vatandaşlar Tarafından Neden Sevildi?
Görevlerini yerine getiremeyen taksiciler yüzünden, geçmişte UBER araçları patlak verdi. Vatandaşın gönlünden, günden güne düşen taksicilerin yerine gönlüne girmeyi başaran Uberlerin kısa süre içerisinde konforu ve müşteriyi sorgulamayan rahatlığıyla gönüllerde taht kurmayı başardı. UBER’lerin, halkın ilgisini kazanması İstanbul sokaklarında taksici şiddetini doğurdu. Mücadeleyi kaybeden Uber, İstanbul sokaklarından çekilmek zorunda kaldı.
UBER’İn çekilmesi, vatandaşla taksicinin baş başa kalması İstanbul trafiğine şiddet getirdi. Günah keçisi ilan edilmesi gereken sadece şoförler değil. Taksi plakalarını elinde tutan kişiler ve günden güne büyüyen hayat pahalılığı taksicilerin belini büküyor. Evlerine ekmek götürebilmek için İstanbul’un yoğun trafiğinde, sabahtan akşama kadar direksiyon sallayan şoförlerin fiziksel ve ruhsal sorunlar yaşadığını gözlemliyoruz.
Taksici problemlerinden halkın daha fazla mağdur olmaması için harekete geçen İBB konuyu meclise defalarca taşımasına rağmen, meclisten 14.kez ret yiyen bu konu sonra yargı huzuruna taşındı.
İBB’nin Çabalarına Rağmen Yargıdan Çıkmayan Karar…
Halk tarafından, kendilerini görevlerine adamış olarak görülen kişiler bu şehrin en büyük sorunlarından olan taksi problemini meclise ısrarla sunmasına rağmen her defasında ret yemesiyle, kamuoyu gündeminde ağır eleştiriler yaşandı.
Şehrin sorununun çözümü için yetkililerin sunduğu 5 bin taksi teklifinin karşısında duran kurumların başında UKOME ve İTEO halkın gözünde, günden güne değersizleşmeye devam ediyor. Teklif yoluyla 14.kez reddedilen görevliler, çözülemeyeceğini anlayınca yargı huzuruna taşındı. İstanbul’un son umudu olan yargı, aldığı kararla umutların ölmesine neden oldu.
Peki Ya Çözüm?
Her geçen gün çığ gibi büyüyen taksi sorunun tarafları İBB ve İTEO anlaşıp tek merkezden koordineli yöneltilen sistem geliştirilmeli.Taksi sorununu çözemeyen yetkililer, vatandaşlarımızın yardımına diğer ulaşım ağlarıyla yardıma koşmalı.
Koordineli sistemde bütün taksi bayilerinin tek yönetimli merkeze bağlanması, sıkı bir denetim altına girmesi ve taksicilere psikolojik test ile mesleki ahlakın önemi öğretilmeli.
Diğer ulaşım ağları çözümünde ise taksi bulamayan vatandaşlarımıza isteyene metrobüs, isteyene Marmaray’ın Boğaz’dan eşsiz geçişi, isteyene tramvay, isteyene feribotta dalgalar eşliğinde seyahat imkanı sunulabilir. Sorunun çözümü için aktif toplu taşıma sistemlerinin iyileştirilmesinin yanı sıra, deniz ulaşımına yönelik yatırımların artması da sorunun çözümüne katkı sunabilir.