
İTÜ Birincisi Hüseyin Umutcan Ay’ın Mezuniyet Töreninde Yaptığı Konuşması
İTÜ birincisi Hüseyin Umutcan Ay’ın mezuniyet töreninde yaptığı konuşması tüm Türkiye’de gündem oldu. Konuşmasında gelecek korkusu, kadınlara yönelik şiddet ve geçim sıkıntısı gibi sorunlara değinip çözüm üretmeye çalıştığını açıklarken tüm dikkatleri üzerine çekti.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da katıldığı törende İTÜ 248. yıl birincisi İşletme Fakültesi İşletme Mühendisliği öğrencisi Hüseyin Umutcan Ay’ın birincilik konuşması büyük ilgi gördü.
23 yaşında olan Ay, vatandaşın geçim sıkıntısından, kadınlara yönelik şiddetten ve gençlerin gelecek korkularından bahsetti. Konuşmasının sonunda,“Geriye kalan bizler ve bizim yetiştireceğimiz çocuklar, hegomanların elinde yozlaşmış bu sistemi değiştireceğiz. Değiştirmeliyiz.” sözleriyle alkış topladı.
“Ölen bayanların kanını elimden çıkaramıyorum.”
Bayana yönelik şiddeti çözmek için 1 yıldır çözüm ürettiğini vurgulayan Ay, “Sorguladığınız şeyi öğrenmeye başlarsınız, öğrendiğiniz şey sizi bazen uykularınızdan da edebilir. Ben bu bedeli ağır bir şekilde ödedim. Ve artık sizlerle bu yükü paylaşmak istiyorum. Son bir yılım Türkiye’deki bayana şiddetin kökenini araştırmak ve buna bir çözüm üretmekle geçti. Ve sevgili arkadaşlarım ben artık haberleri takip edemiyorum. Çünkü sorunu biliyorum. Çözümü biliyor ve bunu uygulayamıyorken, ben o ölen bayanların kanını elimden çıkaramıyorum. Benim bu yolda ödediğim bedel bu oldu. Fakat bu insanlığın ödediği bedelle kıyaslanamaz bile” diye konuştu.
İstanbul’da asgari ücretle geçinmenin zor olduğunu vurgulayan Ay, “Sadece sorun bu mu? İstanbul’a bakın, asgari ücretle 4 kişilik ailesini geçindiremediği için intihar eden o güzel insanları görürsünüz. O kadar da uzağa gitmeyin sıra arkadaşlarınıza bakın. Yalnızca tecrübe elde edebilmek için haftanın 5 günü 5 kuruş para almadan şirketler tarafından sömürüldüklerini görürsünüz” dedi.
Konuşmasının devamında Ay,”Bir de son olarak potansiyel geleceğinize bakın. Orada yalnızca iş bulamadığı için asgari ücrete mühendislik ve mimarlık yapan akranlarınızı görürsünüz. Karanlıkta olduğumuzu düşünüyoruz, biliyorum. Aynı zamanda korkuyoruz da. Problemleri biliyoruz pekala çözüm ne? Kaçmak mı? Belki de birileri bizim için her şeyi çözsün diye arkamıza yaslanıp beklemeliyiz. Ya da başımıza gelmediği sürece sorun yokmuş gibi de davranabiliriz. Hayır, bunu üzülerek söylüyorum ki, bu yolda birbirimizden başka kimsemiz yok. Çünkü sevgili arkadaşlarım unutmayın ki herkes bir gün ölür. Buna sizler de dahilsiniz saygıdeğer büyüklerim. Ve geriye kalan bizler ve bizim yetiştireceğimiz çocuklar hegomanların elinde yozlaşmış bu sistemi değiştireceğiz. Değiştirmeliyiz.” ifadelerini kullandı.