Tüm Türkiye ‘de gündemi meşkul eden ve tartışmalara yol açan İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye çekildi.
Kadına ve aile içi şiddeti önleyici ve şiddetle mücadeleyi güçlendirecek yaptırımları içeren İstanbul Sözleşmesi, boşanan erkeklerin öecburinafaka ödeme sorunu ve bundan kaynaklanan mağduriyet yaşdıkları gerekçesi dahil, farklı birçok nedenlerle tartışma konusu olmuştu.
Cumhurbaşkanlığı kararıyla Türkiye, kamuoyunu uzun zamandır kendisine yer bulan ve tartışmaları devam eden İstanbul Sözleşmesi’nden ayrıldı.
Kısa dı A.K. olan Avrupa Konseyi tarafından oluşturulan ve yaptırım gücü olan ilk uluslararası sözleşme olan bu belge, Mayıs 2011’de ilk kez Türk heyeti tarafından İstanbul’da imzalandığı için adı İstanbul Sözleşmesi olarak anıldı.
İstanbul Sözleşmesi, 10 ülkenin imzalamasının ardından 1 Ağustos 2014 yılında da Türkiye ve 10 ülkede yürürlüğe girdi. İstanbul Sözleşmesi şu ana kadar 17’si AB Avrupa Birliği üyesi olmak üzere toplam 28 ülke tarafından onaylandı.
ŞİDDETİN TÜM TÜRLERİNE YASAL ENGELDİ
Onlarca devlet tarafından onaylanan İstanbul Sözleşmesi psikolojik şiddet, ısrarlı takip, fiziksel şiddet, tecavüz, zorla evlendirme, kadın sünneti, kürtaja zorlama, zorla kısırlaştırma, tecavüz ve taciz dahil cinsel şiddet olmak üzere kadına yönelik şiddetin tüm türlerini içeriyor. Ve sıkı denetimle engellemeyi hedefliyor.
İstanbul sözleşmesinin LGBT haklarını savunduğu, toplumun yapı taşlarını bozarak milleti saptırdığıda uzun süre tartışma konusu oldu.
İstanbul sözleşmesini ensert şekilde eleştiren kitlenin savunduğu tez ise bu sözleşmenin kadın erkek eşitliği değil aile yapısının derinden etkilediğini belirtti.
81 maddeden oluşan sözleşmenin temel amacı;
1- Önleme (şiddeti önleme)
2- Koruma (şiddet mağdurunu koruma)
3- Kovuşturma (şiddet uygulayanı soruşturma)
4- Politikalar (kadına karşı şiddetin sonlandırılmasına yönelik politikalar)