KIRMIZI ODA GERÇEĞİ!

 

Kırmızı Oda deyince akla artık bir dizi geliyor. Peki bu dizinin gerçekle bağlantısı var mıdır? Öylesi bir psikiyatrist gerçekte var mıdır? Ebetteki hayır. Çoğunlukla kurgulamanın yapıldığı dizi bizlere olması gereken psikiyatri ve psikiyatrist örneği veriyor. Keşke hasta denen kişiler iyileşse ve veda edip vedaları kabul edilse.. Ama nafile..

Mağdur psikiyatri “hastalarının” değil öğrenimlerinin mağdurudurlar. Kaç psikiyatrist tamam iyileştin gelmene gerek yok der? Psikiyatri’de iyileşme yoktur ki gerçekte. Ömür boyu kontrol altında olma ve kalma beklenir başvuranlardan. Psikiyatri biraz korkaktır biraz da cesurdur. Korkaktır çünkü yetersiz olduklarını ve tedavi olmadığını bilirler de “hastalar” tekrar hastalanırlar diye korkarlar. Cesurlardır çünkü en iyisini kendileri biliyorlar zannederler.

 

Psikiyatri ’de “sevgi” kelimesi yasaklıdır. Sevgiden bahsetmezler. Oysaki en iyi ilaç gerçek ve koşulsuz sevgidir. Sizler onlar için birer vakadan öteye gitmezsiniz. İnsan yerine konursanız şaşırtıcı olur. Anlattıklarınız size bir bumerang gibi geri döner. O yüzden ne dediğinize dikkat edin. Psikiyatri tanı koymadan sözde tedavi edemez.

 

Zuhal Olcay’ın gecenin öteki yüzü parçasında olduğu gibi gidersiniz ve sığınırsınız psikiyatriye onlarsa kafalarında bir tanıya oturtur ve nur topu gibi bir tanınız olur ömür boyu sürecek. Travmalarınız değildir önemli olan, kökeninde ne olduğu değildir. Önemli olan kendi kafalarındaki tanıdır. Şablondur. Bir çerçeve illaki gerekir.

 

OYSAKİ SEVGİ EN İYİ İLAÇTIR. KIRMIZI ODA OLAN DEĞİL OLMASI GEREKEN PSİKİYATRİYE ÖRNEKTİR.

ANLAR GİBİ YAPMA ANLA ARTIK PSİKİYATRİ İNSANLARI!