11 Ayın Sultanı Ramazan geldi çattı, tüm İslam alemine bereketli olması dileğiyle. Bildiğiniz üzere Ramazan ayında şeytanlar her ne kadar bağlanır diye hadisler olsa da aslında şeytanların da insanlar gibi kısım kısım olduğunu Efendimiz (sas) hadislerle bize bildirmiş. Peygamber Efendimiz (sas) Ramazan ayı geldiğinde cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulur diyerek bize neyi öğütlemiştir?
Ramazan ayı aslında bir nevi ahiret dünyamızın tarlası olabilir mi?
Yazının tamamında soruların cevaplarına birlikte ulaşmış olacağımızı ümit ediyorum.
Aslında benim işim lojistik bu konuyu neden gündeme getirdiğimi sorgulayabilir hatta yazıyı okumadan kendinizce beni yargılayabilirsiniz. İnsanlar ırk, mezhep ve din ayrımı yapmaksızın anlamadan dinlemeden istedikleri kişi ya da kişileri yargılarlar oysa dinimiz bizi su-i zan, gıybet ve benzeri günahları işlemekten menetmektedir.
Hadi gelin biraz konuyu açalım mesleğim olan lojistiğin içinde matematik var, insan yaratılışında matematik var o zaman şöyle dememiz yanlış olmaz sanıyorum; Matematik aslında hayatımızın her safhasında bizimle. Yaşam çizgisinde toplamayı, çapmayı, çıkartmayı ve bölmeyi doğru yapan kesinlikle vaat edilen cennetin kapılarından girecektir. Hayat matematiğini siz sadece Ramazan ayında emredildiği gibi uygular geriye kalan 11 ayda çarptıklarınıza, böldüklerinize, çıkarttıklarınıza ve topladıklarınıza istediğiniz şekilde yön verirseniz hangi Müslümanlıktan söz edebilir cennetin hangi kapısından girmeyi umut edebilirsiniz?
Malum Ramazan ayı geldi çattı dünya üzerinde bir bardak su ve bir kâse sıcak çorbayı bulamayan kim bilir kaç Müslüman millet vardır diyecektim Efendimiz (sas)’in önce etrafınızdan başlayın sözü aklıma geldi kendinize bir sorun mahallenizde hatta apartmanınızda kaç kişiyi gerçekten tanıyor ihtiyaç halinde koruyup kolluyorsunuz?
Buraya kadar yazdıklarım aslında gerçekte yazmak istediklerim değil beni yakından tanıyanlar zihinlerle oynamayı sevdiğimi bilirler gelelim yazının içeriği olan fırsatçılığa. Fırsatçılık kelimesi insanoğlunun yaratılışından çok uzakta olsa da maalesef baş köşemizde yerini almıştır. Oportünizm kelimesini daha önce duydunuz mu bilmiyorum ama özellikle ülkemizde oportünizm politikasını hayat felsefesi yapan oportünist kişilerin varlığının az olmadığını utana sıkıla belirtmek istiyorum.
-Her şey neden zamlanıyor?
Enflasyon var bu gayet normal diyenlere peki bir ürün yılda en az 4 kere zam görürken benim işçi kardeşim bir yılda kaç kere zam alıyor diye sorsam hangi cevabı vereceksiniz merakla bekliyorum. Son 50 yıldır yaşadıklarımıza bakmanızı önemle rica ediyorum kabul edersiniz ya da etmezsiniz bizi yönetenleri biz seçtiğimize göre içinde bulunduğumuz durumu en azından ben hak ettiğimizi kabul ediyorum.
Biz toplum olarak bilerek veya bilmeyerek evimize haram lokma götürüyorsak hangi Müslümanlıktan hangi vatan sevgisinden söz edebiliriz. Mesela siz aktarda çalışıyorsunuz sattığınız ürün poşeti ile tartılıyor yani o poşet bazen kg 20 bazen 90 tl olarak müşteriye satılıyor ve siz umursamıyorsanız dürüstlüğünüzü yaşam felsefenizi tekrar sorgulamanızı önemle rica ediyorum.
Yapma kardeşim ne bu hassasiyet sen bu kadar dürüst olabiliyor musun sorusuna maalesef olamıyorum bu toplum bunu kaldırmıyor diye cevap verebilirim.
Biraz daha derine inelim ve soru şöyle olsun;
Bu sene Ramazan ayında televizyona iftara doğru programlarına #Hoca yerine #Yahudi iş adamlarını mı çıkartsak?
Tövbe, tövbe bu nereden çıktı şimdi diyenlere son 30 yıldır en azından sakız, aşı orucu bozar mı sorusundan çok daha eftaldir diyebilirim. Saat çok ilerledi neden Yahudi iş adamları kısmını çok sevdiğim bir dostumun anlattığı bir ibretlik olayla tamamlayıp müsaadenizle ben de yatayım.
Zamanının İstanbul’unda Yahudi bir kişi halden 1 tahta kasa limon alır pazarda aldığı paraya denk gelecek şekilde limonları taneyle satar sonra yeni bir kasa alır geçimini sağlarmış pazar esnafı başta olmak üzere bu işin sırrını merak eden birçok kişi sormak ister ama ucuz limondan olacakları için hiç ses çıkartmadan limon almaya devam ederlermiş. Bir gün bu işin sırrını çok merak eden bir kişi, “Bey amca sen bu işten ne kazanıyorsun, halden alıp aynı paraya pazarda satıyorsun ve çok mutlu evine dönüyorsun bu işin sırrı ne?”, diye sorunca yaşlı adam, “Evladım ben bu işin tahta ticaretinden para kazanıyorum o da bana yetiyor. Geçimimi sağlıyorum evime haram lokma götürmüyorum,” deyip işine devam etmiş. Kıssadan hisse size ne düşer bilmem.
Limon kasasındaki haysiyeti düşündükçe insan bulunduğu ortamı bir kere daha sorguluyor. Limon kasası deyip geçmeyin hayat hikayesi var, haysiyet var, onur ve şeref var en önemlisi eve götürülen helal bir kaç lokma ekmek var…
Toparlıyorum söz, din ticareti yapanlar, 11 ayda hayatındaki matematiği istediği şekilde çarpan, bölen, çıkartan ve toplayan kişilerin Ramazan ayında şeytanlar bağlı diye Müslüman görünmelerine benim gönlüm razı değil. Düşünsenize adam hurmayı alıp içine glikoz enjekte ediyor, nasılsa kimse bakmaz deyip ekmeğin hamurundan 10 gr çalıyor, baklavanın içine bezelye koyuyor sonra 11 ayın sultanı deyip gündüz oruç tutup akşam teraviye koşuyor hoş teravi de kaldırıldı tam istediğimiz şekle doğru evriliyoruz.
Covid 19’ a değinmeden geçmeyelim değil mi tıpkı diğer şikayetlerimiz gibi herkes sokakta tabi ki bu hastalık bitmez diyenlerin hepsi dışarıda evet çalma çırpma zengin olma hastalığımız bitmediği sürece biz o Yahudi iş adamını ekrana çıkartmaya cesaret edemeyiz. Doğrular görmek isteyenler içindir, tıpkı matematikteki 4 işlem gibi dünyanın neresine giderseniz gidin o tuşlara basınca sizin istediğiniz sonuca varamazsınız.
Dipnot; ben alim ve ilim adamı değilim, farklı bakan farkı gören Hz. İbrahim’e giden o karıncanın izinden giden siyasetle ve siyasetin içindeki insanlarla işi olmayan sıradan bir kişiyim.
Rabbim doğru yoluna ulaşan topluluklarla yaşamayı ve son nefesine kadar doğruluktan ayrılmamayı nasip eylesin.
Ramazanı şerifleriniz hayırlı olsun.
Volkan ve Çiğdem’ e Sevgilerimle…
Recep Koca