CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, Çarşı-Gezi davasının üçüncü duruşmasında bin 539 gündür tutuklu olan Osman Kavala hakkında tahliye kararı vermemesini eleştirdi. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin iki gün sonra yapacağı toplantıya dikkat çeken Tanrıkulu, “Türkiye ile ilgili olarak bir yaptırım süreci başlatılacak” dedi.
Çarşı-Gezi davasının üçüncü duruşması, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün yapıldı. Mahkemenin 1539 gündür cezaevinde olan Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar vermesinin ardından Kavala’nın avukatı Enver İşler ve duruşmayı izleyen Sezgin Tanrıkulu, Çağlayan Adliyesi önünde açıklama yaptı.
“SİYASİ İKTİDAR İSTEDİĞİ İÇİN YARGILANIYOR BU İNSANLAR”
Avukat Enver İşler, “Siyasi iktidar istediği için yargılanıyor bu insanlar, bir tane somut delil dahi olmadan” dedi. İşler, şunları söyledi:
“Bugün açısından baktığımızda da aslında bugün dosyada büyük bir değişiklik olmadı. Dosyanın var olan halinin korunmasından ibaret bir ara kararla karşı karşıyayız. Çarşı davasıyla birleştirme sonrası bugün ilk defa Taksim Dayanışması’ndan arkadaşlar ve 30. Ağır Ceza’da yargılanan arkadaşlar beyanda bulundular ve bu beyanlarla Gezi’nin ne olduğu, nasıl bir direniş olduğu, nasıl bir umut olduğu, nasıl haklı ve barışçıl bir eylem olduğu bir kez de bu mahkeme heyetine anlatıldı. 2013 Mayıs’ından bu yana devam eden soruşturmalardaki hukuka aykırılık, duruşma salonunda da devam devam ediyor ısrarla. Duruşma salonunda söyledik. ‘Fethullahçı hâkimin yürüttüğü soruşturmadır’ deyip kendilerini aklayamazlar. Bu suça ortak olamamaya davet etmiştik mahkeme heyetini. Ama görüyoruz ki verilen ara kararlarda bu suça ortak olmakta ısrarcı bir mahkeme heyeti var önümüzde. Şunu biliyoruz ki bu memlekette umut her zaman sahiplenilir. Dolayısıyla bu memleketin umudu olan Gezi de ne kadar yargılanırsa yargılansın işin sonunda beraat edecektir.”
“UCUBE BİR DAVA YARATILDI MAALESEF”
Sezgin Tanrıkulu da “Yine üzüntüyle bu adliyeden ayrılıyoruz” diye başladığı açıklamasında şunları söyledi:
“Bu dava hukuki açılmış bir dava değil ve bir hukuk zemininde yürümüyor. Tamamen siyasi bir zeminde yürüyor. ‘AK Parti ve liderliği, Sayın Erdoğan’ın nasıl zorluklar atlattığı, nelerle karşı karşıya kaldığı, nasıl dış güçlerle mücadele ettiği’ asparagasını insanlara anlatmak amacıyla böyle bir ucube dava yaratıldı maalesef. Çarşı davası, Gezi davası ve Osman Kavala, bu davalarla birleştirdi ve 52 sanıklı başka bir dava yaratıldı. Amaçları bu, korku yaratmak. Bu algıyı sürdürmek. Ama ben bir yurttaş olarak son derece üzgünüm.
“2 GÜN SONRA AVRUPA KONSEYİ BAKANLAR KOMİTESİ TOPLANTISI VAR”
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin iki gün sonra toplantısı var. Ve sonuçta Türkiye’ye bir süre verilmişti. Bu süre Osman Kavala’yla ilgili olarak 10 Aralık 2019 kararının gereğinin yerine getirilmesi yönündeydi. 10 Aralık’tan beri Avrupa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu kararını Konsey takip ediyor. Sözleşme uyarınca takip ediyor ve Türkiye’yle ilgili olarak bir yaptırım süreci başlatılacak. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden yeni bir yaptırım süreci istenecek. Türkiye’nin Konsey nezdinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde bu duruma yıllardan sonra düşürülmüş olmasından dolayı ben bir yurttaş olarak, milletvekili olarak üzgünüm. Hakimlerin, savcıların, siyasetçilerin buna hakları yok.”