BERŞAN TAŞKAYA YAZDI: GOLCÜ’YÜ GETİR ŞAMPİYON OL
Fenerbahçe Jorge Jesus yönetiminde çıktığı 6. Hazırlık maçında Acun Ilıcalı’nın sahip olduğu Hull City ile karşı karşıya geldi. Karşılaşmayı Arda Güler ve Serdar Dursun’un golleri ile 2-0 geçmeyi başardı.
Maçı değerlendirmeden önce Fenerbahçe taraftarına bir parantez açmak istiyorum. Yine harikalardı. Takımlarına muazzam bir destek verdiler. Yağmurlu bir yaz akşamı ve Kurban Bayramı tatillerini yarıda bırakan taraftalar her şeyden çok sevdikleri Fenerbahçe’sini yalnız bırakmadılar. Sakarya’yı adeta Kadıköy’e çevirdiler.
Fenerbahçe geçtiğimiz sezonlara nazaran daha ümitli bir sezon başlangıcı yapıyor. Geçtiğimiz sezondan kalmış oturmuş bir takım ve bunların üzerlerine eklenen oyuncular ile iyi bir hale bürünmüş. Oynayan oyuncular ve yedek kulübesine baktığımız zaman her oyuncusu birbirinden ayrı kaliteli, her biri ilk birde oynayacak oyuncular. Bu da sarı lacivertlilerin kadro zenginliğini bir kez daha ortaya koyuyor.
Fenerbahçe’de hep bir şeylerin eksikliğinden bahsediyorduk. Bu en büyük eksiklikte aile fotoğrafındaki sadakatdi. Fenerbahçe takımı her şeyden önemlisi bir aile olmuş ve sadakati yakalamış durumda. Ailenin babası da teknik direktör Jorge Jesus. Esasında Fenerbahçe bu ortamı geçtiğimiz sezon İsmail Kartal’ın gelişiyle yakalamıştı. Jorge Jesus’da bunu devam ettirmeyi başardı. Oyuncuların birbirleriyle olan ilişkisi, giren ve çıkanların memnuniyeti pozitif bir havanın takım içerisinde dolaştığının en büyük göstergesiydi.
Maça baktığımız zaman Fenerbahçe’nin arka tarafı; Osayi, Kim, Szali, Ferdi birbiriyle olan uyumu ve hücum, savunma performansları a klas bir dörtlü olduklarını bizlere gösterdiler. Savunmadaki kademeler ve doğru konum almalarıyla kaleci Altay’ı neredeyse hiç zor durumda bırakmadılar. Hücum’a destek veren bekler, Fenerbahçe’nin oyun varyasyonlarında bir kez daha yer almayı başardılar. Öte yandan savunmada Szlai’nin performansı beni etkiledi. Geçtiğimiz sezondan kötü görüntüden kurtulmuş, kendisine beyaz bir sayfa açmış. Kim’le ilgilide şunu ifade edeyim. Oyuncunun kafasının karışık olduğu bariz belli oluyor. Mental anlamda iyi durumda değil.
Fenerbahçe’nin hücuma çıkarken dikkatimi çeken unsur, o bölgede oynayan; İsmail, Crespo, Zajc savunmanın ortasına gelerek top dağıtıyor. Oyun oradan kurumluya çalışılıyor. Baskı kırmada etkili olan bu yöntem, Avrupa’nın birçok takımının denediği bir oyun kurma anlayışı. Fakat bunun başarı ile gerçekleşebilmesi için iyi bir 6 numaraya ihtiyacınız var. Fenerbahçe’de bunu gerçekten çıkarabilecek oyunculara sahip. Bununla birlikte Sarı Lacivertliler hücuma çıkarken 3-4-3 dönüyor. Savunma da yine sahaya çıktığı oyun dizilişine dönüyor. Böylelikle Sarı Lacivertliler hücumda 1 kişi , savunmada 2 kişi fazla oluyor.
Hücum anlamında geçtiğimiz sezondan kalan sağ kanat oyun anlayışını sürdüren Sarı Lacivertliler, saha içersinde daha çok problem çözebilen bir takım hüviyetine bürünebilmek için bunun üzerine eklemeler yapıyor. Özelilikle santrafor oyuncusu ile ceza sahasına hızlı girebilmek için yapılan al verler ve hızlı kanat değişiklikleri için atılan diyagonal paslar sarı lacivertlilerin hücum çeşitliliğinde şuanlık önemli artıları gibi duruyor. Buna binaen denenen duran top organizyonları Jesus’un takımlarındaki “gol atabilmek çeşitliliğe ihtiyaç vardır” kanısını bizlerin sezilmemesini sağlıyor.
ORTA SAHAYA DOĞAN GÜNEŞ İSMAİL YÜKSEK
İsmail Yüksek, Gölcükspor’dan beri takip ettiğim bir oyuncu, esas bölgesi 9,5’du ancak daha sonra orta sahada biraz daha geride oynamaya başladı. Kendisinden orada daha çok verim alınmaya başlandı. O da bunun farkında olarak kiralık gittiği takımlarda bunun üzerine koyarak, kaliteli bir 6 numaraya dönüşmüş. Kendisinin de değindiği gibi formanın ağrılığı ile oynuyor. Fiziksel durumu, hava toplarındaki hakimiyeti, oyun kurma anlaşıyındaki becerisi, hücum sürekliliğini sağlayan top kesişleri bunların hepsini başarılı bir şekilde yapıyor. Zaten bir hoca 6 numaradan ne ister, İsmail bun en güzel şekilde sahada bizlere cevabını veriyor. Bununla birlikte Gölcükspor’dan bildiğim İsmail golcü özellikleri olan bir oyuncu, forma şansı bulmaya devam ettikçe takımına gol katkısı da verecektir.
ARDA’N VARSA GÜLERSİN
Arda Güler, Türk futbolunda bu yaşlarda bu seviye ne zaman gelecek? Spor kamuoyundan yıllardan süregelen bir tartışma konusuydu. Öte yandan futbolseverler arasında da tartışa gelen bir konuydu. Allah’a şükürler olsun ki Arda Güler’i gören Fenerbahçeliler ve futbolseverler, evet bu seviyelerde Türk oyuncularımız yetişiyor dedirtmeye devam ediyor. Kendisine bozmaz, böyle devam ettiği takdirde geleceği seviyeyi herkes biliyor. O da zaten bunun farkında. Kendisini hiç bozmadı. Hep ilk gün ki Arda gibi yoluna devam ediyor. Vitor Pereria onu sahaya sürdü. İsmail Kartal tecrübe kazandırdı. Jorge Jesus’da ekmeğini yiyecek gibi duruyor. Dün attığı frikik golü de bizlere bunu gösteriyor.,
Arda Güler, kendisine yapılacak en güzel övgüleri hak eden bir oyun oynuyor. Ben hep diyorum, demeye de devam edeceğim. Arda Güler, Alex’i izlemeyenlere gönderilmiş. Her yaptığı hareket dün attığı frikik golü bana hep Alex’i andırıyor. Yıllar sonra böyle bir on numarada daha izlemek, hem bizi hem de Fenerbahçelileri oldukça mutlu ediyor. Öte yandan oyuncu sözleşmesindeki maddeye de bakarsak Fenerbahçe’de şampiyonluk yaşamak istiyor. Şampiyonluk yaşamadan ayrılmak istemiyor. Oynadığı oyun ve kendisini getirdiği fiziksel hal bizlere bunu gösteriyor. Fenerbahçe taraftarının sıkça kullandığı bir tabir; “Arda Güler kafaya takmış Şampiyon yapacak Fenerbahçe’sini”
